Yıl: 2004/ Cilt: 6 Sayı: 1 Sıra: 12 / No: 208 /     DOI:

Kırgızistan'da Türk Yatırımcılarının Karşılaştıkları Sorunlar Ve Çözüm Yolları
Araş.Gör. Haivat NORMATOV
CelalAbad Türk İşletme Fakültesi İşletme Bölümü

GİRİŞ

Dünya genelinde Pazar ekonomisine geçen ülke sayısı arttıkça bu ekonomilerin önemli araçlarından yabancı sermaye yatırımlarına ilişkin çalışmalarda da bir artış gözlenmektedir. Yabancı yatırımlarda öncülüğü ise özel girişimciler alırken kamu yatırımcılarının önemi görece azalmaktadır. Bu nedenler ülkeler arası ekonomik ilişkilerin potansiyeli ve bu ilişkilerin geleceği incelenirken özel yatırımcıların sorunlarına eğilmek önem kazanmaktadır.

Sovyetler Birliği’nin dağılması, daha önce birbirleriyle bağımsız olarak siyasi ve ekonomik ilişki kurma imkanı bulamayan Türk Cumhuriyetleri için tarihi bir olaya ve fırsatlara işaret etmektedir. Bu dönemden itibaren Türkiye ve Türk Cumhuriyetleriyle Kırgızistan arasında her alanda ilişkiler geliştirilmeye başlanmıştır. Bu ilişkiler içinde Türkiye ve Kırgızistan ilişkileri de ayrı bir boyuta sahiptir. Ülkeler arasında oluşturulan makro düzeydeki siyasi ve ekonomik ilişki çerçevelerinin anlam kazanabilmesi için bunların mikro ilişkilerle de desteklenmesi gerekir. Bu bakımdan, Kırgızistan ile Türkiye arasında yakınlaşmanın söylemden eyleme geçebilmesi için özel girişimcilere ayrı bir önem ve görev verilmesi gerekmektedir.

Özel girişimciler devletler arası söylemde öne çıkan ‘dostluk ve kardeşlik’ vurgusunun ötesinde yatırım kararlarını alırken ekonomik gerçekleri de dikkate almak zorundadırlar. Dolayısıyla, eğer Türkiye ile Kırgızistan arasında bir dostluk ve kardeşlik iklimi oluşturuluyorsa bunun için öncelikle girişimcilerin karşılaştıkları ve makro uygulamalarla aşılabilecek sorunların ortadan kaldırılması gerekir. Bu çalışma, bu sorunların neler olduğunu ve acillik derecelerini belirlemeyi amaçlamaktadır.

A)Bağımsızlık Öncesi Kırgızistan

Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine bağımsız devlet kurma isteklerini geçici olarak izin vermeyen Rusya’nın kurduğu büyük bir Sovyetler Birliği Devletleri içinde Kırgızistan da bulunmuştur. Kırgızistan SSCB içinde özerk Cumhuriyeti şeklinde yaklaşık yetmiş yıl varlığını sürdürmüştür.

SSCB içinde varlığını devam ettiren Kırgızistan’ı SSCB dönemine göre ekonomik sosyal durumuna göre değerlendirilirse; çok uluslu nüfusa sahip olan Kırgızistan’da SSCB zamanında seksenden fazla ulus ikamet ediyordu. Bunlardan yarısını Kırgız Türkleri oluşturmaktaydı. %20’sini Ruslar, %12’sini Özbekler, Ukraynalılar, Tacikler, Almanlar ve diğer uluslar oluşturmaktaydılar. Kırgızistan SSCB devletleri arasında nüfus bakımından onuncu sıradaydı. (Geografiya Respubliki Kırgızstan, 1992:7 )

1917 Ekim Devrimine kadar Kırgız nüfusunun %88 köylerde yaşıyordu. Köy nüfusunun kentleşmesini yoğun şekilde Sosyalist endüstrileşme gerçekleştirmiştir ve şehir nüfusu %40’ yükselmiştir. 1990’a kadar Kırgızistan’da 21 şehir ve 30 şehir nezdindeki ilçe teşkil oluşturmaktaydı (Geografiya Respubliki Kırgızstan, 1992).

Kırgızistan SSCB dönemlerinde Tarım sektörü bir hayli gelişmişti. Tarım ve hayvancılıkta gelişmeler iyi durumundaydı, çünkü ülke için bu sektör diğer sektörlere göre özel bir öneme sahiptir. Bu bakımdan gerekli şartlar yaratılmaktaydı. Yıldan yıla bu alanlarda gelişmeler görülmekteydi.

Kırgızistan’ın o dönemlerde planlı ekonomide olduğu ve planlı sistem içinde olduğu gözden kaçırılmamalıdır. SSCB’e üye ülkeleri ele alındığında her üye ülkenin birbirlerine her yönden bağlı olarak bir şekilde sanayileşmelerini yürüttüğü bilinmektedir. SSCB’nin dağılmasının ardından, bütün bu İttifak ülkelerindeki sektörler gücünü kaybetmiş ve fabrikaları kapanmıştır. Aynı durum Kırgızistan için de söz konusu olmuştur. Bu durum Kırgızistan’da 1987 yılından itibaren hissedilmeye başlamıştır. (Kırgızskaya SSR, 1989)

 Önde gelen endüstri dallarından; makine üretimi ve enerji, son dönemlerde yükseliş temposunu alan renkli metalürji üretimi, inşaat malzemeleri üretimi tekstil, et ve tütün üretimleri olarak izlenmekteydi. SSCB devletleri arasında Kırgızistan antimon (surma) üretiminde birinci sırada, yün üretiminde üçüncü, kömür üretiminde beşinci, şeker üretiminde dördüncü, tütün üretiminde ikinci ve buğday üretiminde ise yedinci sırada olarak yerini almaktaydı (Geografiya Respubliki Kırgızstan,1992:11).

Tablo 1: Kırgızistan’ın Sovyet Devletleri ve Orta Asya Ekonomik

Bölgeleri Arasındaki Yeri

 

SSCB Geneline göre oranı(%)

Orta Asya Geneline göre oranı (%)

Alanına göre

0,89

15,5

Nüfusuna göre

1,8

13,1

Bazı Sanayi Ürünlerine göre 

Elektrik Enerjisi

0,6

10,1

Ayak kabı derisi

1,3

16,1

Kumaş(bütün çeşidi)

1,3

26,0

Triko ürünleri

11

20,8

Et

1,6

25,0

Şeker ve Kum şeker

3,8

100,0

Kaynak; Geografiya Respubliki Kırgızstan, Bişkek-1992

Sovyetler zamanında Kırgızistan diğer ülkelere nazaran fakir olarak bilinmektedir ve zor dönemler de yaşamıştır, zor yıllar bir tek Kırgızistan için değil diğer ülkelerde de yaşanmıştır.

B)Kırgızistan Dış Ticareti

Gümrük istatistik verilerine göre 1997 yılında Ocak-Kasım dönemi itibariyle Kırgızistan Cumhuriyetini dış ticaret rakamı (Bavul ticareti dışında) 1.154.700.000 dolar olmuştur. 1996 yılının aynı dönemine göre %6.2’lik daralma görülmektedir. İthalat %18.8 azalarak 623.400.000dolar olmuşken, ihracat %14.7 artarak toplam 531.300.000dolar olarak gerçekleşmiştir.

1996 yılında ise dış ticaret açığı 304.600.000 dolar olmuştur. 11 aylık dönem itibariyle en büyük dış ticaret açığı Rusya ile (89.000.000 dolar), Türkiye ile (34.700.000 dolar), Almanya ile ( 24.400.000 dolar) ve Özbekistan ile (14.900.000 dolar) miktarındadır.

 Tablo 2: Kırgızistan Dış Ticareti (000 $)

 

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

İhracat

408,9

531,2

630,8

535,1

642,6

510,9

408,3

İthalat

531,0

782,9

646,0

755,7

531,1

506,9

440,4

Hacim

939,9

1314,1

1276,8

1290,8

1173,7

1017,8

920,7

Denge

-122,1

-251,7

-15,2

-220,6

111,5

4,0

39,9

Kaynak: Milli İstatistik Komitesi, Kırgızistan-2003

Tablo 2’den görüleceği gibi ithalatı ihracatı arasındaki fark bazı yıllarda azalmıştır. (1997) Hatta 1999’dan Kırgızistan’ın ihracatı ithalatını geçmiştir. Bu durum ülke ekonomisi açısından olumlu bir göstergedir.

Ayrıca, BDT ülkeleri ile dış ticarette bir gerileme görülmektedir. Bu gerilemenin birinci sebebi ihracatın azalmasıdır. Ocak-Kasım dönemi itibariyle ihracatın %53’ü BDT ülkelerine yapılırken , 1996 yılı BDT ülkelerine ihracatın %78’i aittir. BDT ülkeleri ile ithalat ile 1996 yılın Ocak-Kasım ayında %58 iken 1997 yılının aynı döneminde %61’e çıkmıştır (Gençler; 2003).

Dış ticarette Kırgızistan’ın başlıca ortakları Rusya (dış ticaretin %23’ü), Özbekistan (%17) ve Kazakistan (%12) olmaktadır. 1997 yılında diğer ülkeler ile yapılan ticarette Türkiye Almanya’dan sonra gelmektedir. Söz konusu dönemler itibariyle Türkiye’nin dış ticaretteki payı %3.61 olmuştur.

1) Kırgızistan’ın İhracatı

İhracatın 1996 yılının Ocak-Kasım döneminde ihracatın en büyük payı Rusya Federasyonuna ait olup (%26.6), 1997 yılının Ocak-Kasım döneminde ihracatın en büyük payı İsviçre’ye (%27.1) aittir (www.nsc.bishkek.su).

Değerli metallerin dışında ihracatın en önemli kalemleri şöyledir: Elektrik enerjisi, hazır gıda mamulleri, tekstil ve tekstil mamulleri, makine, donatım, teçhizat, değerli olmayan metal ve bu metallerden yapılan eşya ile bahçecilik ürünleri. 1996 yılı Ocak-Kasım dönemine göre 1997 yılının aynı döneminde kimyasal yakıt ihracatı %16.9’dan %22.8’e çıkmıştır. Plastik ve plastik mamul ihracatı %8.2’den %10.7’e, kara taşıma araçları ihracatı %1.6’dan %2.8’e kadar artmıştır. Diğer taraftan, hazır gıda mamulleri ihracatı (alkollü ve alkolsüz içki, tütün mamulleri dahil) şeker ve ispirto ihracatının %25’ten %17.4’e kadar, kimyasal madde ihracatı, farmakolojik mamul ve temizlik maddesi ihracatının %7’den %3.5’e kadar tekstil ve tekstil mamullerinin yün, pamuk lifi ve halı ihracatının azalmasından dolayı %14’ten %12.6’ya kadar azaldığı gözlenmiştir.

Tablo 3: Kırgızistan İhracat Verileri (000 $)

Ülkeler

1997

1998

1999

2000

2001

*Toplam

603807,9

513636,8

453835,6

504489,2

476154,6

Almanya

18053,3

192150,6

148184,0

144577,0

94403,2

İngiltere

1400,6

1603,6

12418,9

18757,2

14064,5

Rusya

98844,9

83679,3

70713,1

65125,1

64510,2

Ukrayna

4599,6

4747,2

1466,4

1114,4

2899,9

Afganistan

4055,7

2865,4

2375,1

4492,9

1592,3

İran

6230,6

5357,5

7646,3

6749,2

8248,7

Çin

31616,4

15678,7

25323,9

44129,8

19374,1

Türkiye

7961,8

7370,6

4606,3

7178,3

13772,0

ABD

17910,3

7640,6

11184,4

2814,8

7149,6

*Avrupa, Asya, Amerika, Afrika ve Avustralya Ülkeleri Dahildir

Kaynak; Milli İstatistik Komitesi, Kırgızistan-2003

Kırgızistan’ın Türkiye’ye ihracatı dikkate alındığında yıllar itibariyle dalgalanmalar olduğu görülmektedir. 2001 yılı esas alındığında Türkiye, Almanya, Çin ve İngiltere’den sonra Kırgızistan’ın en fazla ihracat yaptığı ülkedir.

2) Kırgızistan’ın İthalatı

1996 yılının Ocak-Kasım dönemine göre ithalat hem BDT ülkelerinden (%14), hem de BDT dışındaki ülkelerden (%25) azalmıştır. 1997 yılının 11 aylık dönemi itibariyle ihracatın büyük kısmı Rusya Federasyonundan (toplam ithalatın %28.3’ü) ve Özbekistan’dan (%16.8) yapılmıştır (www.nsc.bishkek.su).

İthalatın en önemli kalemleri makine, donatım, taşıt araçları ve cihazlar olmuştur (145.000.000 dolar değerinde). Teçhizat en çok Almanya, Rusya ve Türkiye’den ithal edilmiştir. Bunun yanında hazır gıda mamulleri ile bahçecilik ürünleri ithal edilmiştir (toplam 82.900.000 dolar). Enerji ithalatı toplam ithalatın %28’ni oluşturmuştur. Bir önceki yılın aynı dönemine göre kömür, gazyağı, otomobil benzeni ve fuel-oil ithalatı iç üretime başlanması nedeniyle daralmaktadır.

Tablo 4 : Kırgızistan İthalat Verileri (000 $)

Ülkeler

1997

1998

1999

2000

2001

Almanya

38361,4

53057,1

47312,2

25178,9

24272,4

İngiltere

7619,4

10618,0

7016,7

5553,0

4830,2

Rusya

190799,2

204057,8

109366,1

132614,6

85052,1

Ukrayna

4813,0

6934,8

6319,2

6996,0

6224,4

Afganistan

38,5

-

69,8

113,3

-

İran

5677,7

7672,6

8613,3

8734,7

6660,1

Çin

32491,4

44389,1

36888,8

36895,2

48536,9

Türkiye

43745,9

37384,0

23067,8

26760,6

15772,2

ABD

39632,2

40852,0

54229,4

53778,7

26773,2

*Toplam

709304,9

841504,1

599739,8

554113,7

467242,1

*Avrupa, Asya, Amerika, Afrika ve Avustralya Ülkeleri Dahildir

Kaynak; Milli İstatistik Komitesi, Kırgızistan-2003

Kırgızistan’ın ithalat verileri dikkate alındığında Türkiye’nin konumunun giderek zayıfladığı görülmektedir. 1997 yılında Türkiye yukarıdaki Tablo’da yer alan ülkeler arasında Türkiye en fazla ithalat yapılan ülke iken bu konumunu giderek kaybetti ve 2001 yılı verilerine göre Çin, ABD ve Almanya’nın gerisine düşmüştür.

BDT Dışı Ülkelerle Dış Ticareti’ne de değinildiğinde,Kırgızistan bağımsızlığından önce ciddi olarak BDT dışı ülkelerle ekonomik ilişkiler içinde bulunmuştur. Bu ekonomik ilişkiler SSCB’nin dağılmasından sonra aynı hızda devam etmemiştir. Söz konusu ülkelerle olan ekonomik ilişkilerin stratejik boyutlarını daha önce Rusya belirlediği için Bağımsızlıktan hemen sonra ciddi bir düşüş görülmüştür. Kırgızistan’ın yapmış olduğu ekonomik reformlar ve piyasa mekanizmasının bu ülkede oluşması neticesinde, BDT dışı ülkelerle girilen ekonomik ilişkiler karşılıklı olarak düzenlenmiştir. Devam eden yıllarda ekonomik durum biraz daha düzelmiş ve BDT ülkelerinin coğrafik yakınlığı ve diğer avantajlar göz önüne alınarak bu ülkelerle olan dış ilişkiler epey artmıştır.

C) Kırgızistan’da Yabancı Yatırımcılar

1.Yabancı Sermaye Politikası

Kırgızistan Hükümeti genel olarak her sektörde Yabancı Sermaye’ye açık bir politika izlemektedir. Yabancı sermaye yatırımları ile ilgili yasal çerçeveyi 16 Eylül 1997 tarihinde yürürlüğe konan “Yabancı Yatırımlar Hakkında Kanun” oluşturmaktadır (Kırgızistan Ülke Raporu, TİKA).

Kanun, genel olarak yabancı sermayeyi koruyan ve teşvik eden mahiyette, oldukça liberal hükümler içermektedir. 4 Kasım 1997 yılında da Yabancı Sermaye komitesi adlı bir kurum oluşturularak kanunun uygulanması ve ülkeye yabancı yatırımlar çekmesi konusunda çalışmalar yapmak üzere görevlendirilmiştir (Kırgızistan Ülke Raporu, TİKA).

2.      Yabancı Sermaye Yatırımları

Ocak 1998 tarihi itibariyle Kırgızistan’da 3272 yabancı sermayeli işletmelerin bulunduğu kaydedilmiştir. Bu işletmelerin 1396’sı halen faaliyet göstermektedir. Bununla birlikte 948 yabancı kuruluş ve bu işletmelerin 351’i çalışmaktadır (Avrasya Dosyası, TİKA,2000).

Kırgızistan firmaları ile ortak yatırım yapan ülkelerin dağılımı incelendiğinde, toplam ortak yatırımlar içinde Rusya’nın %20.8, Türkiye’nin %12.8, Kazakistan’ın %11.4, Çin’in %10, Almanya’nın %5.6, ABD’nin 5.2, İran’ın %4.5 olduğu bilinmektedir.Tablo 5 : Kırgızistan’da Ülkelere Göre Yatırım Payı (1996)

Ülke Adı

Düşen Pay (%)

Rusya

20.8

Türkiye

12.8

Kazakistan

11.4

Çin

10.0

Almanya

5.6

ABD

5.2

İran

4.5

Kaynak; Avrasya Dosyası-1997

Yukarıdaki veriler incelendiğinde, Kırgızistan’da yatırım yapan ülkeler arasında Rusya en büyük paya sahipken, onu Türkiye izlemektedir. Faaliyet göstermekte olan yabancı işletmeler tarafından ülkede 1997 yılında 4974.6 milyon som’luk sanayi mamulleri üretilmiştir. Ülkede sanayi mamulleri üretiminde ortak işletmelerin payı %28.2 oluşturmaktadır (Avrasya Dosyası, TİKA,1998).

Ocak 1998 yılı itibariyle yabancı sermayeli yatırımların genel hacmi 572 milyon ABD doları olmuştur. 1997 yılında yabancı sermayeli işletmelerin yatırımı 1996’ya göre karşılaştığında 3.5 kat azalmış ve 100.7 milyon dolar olmuştur. Bunun içerisinde 46.7 milyon mal, makine, teçhizat, malzeme halindedir.

Kırgızistan’ın önemli dönor yatırımcıları 631.1 Kanada, %25 Türkiye, %13.2 İngiltere ve %9 ABD olarak sıralanmaktadır (Akdiş, 2001). Yabancı sermayeli yatırımlar için sanayi mallar sektöründe öncelikli dallar olarak renkli metal ve gıda sanayileri gelmektedir. Yatırımcılar Kırgızistan’ın genelde bütün bölgelerinde faaliyette bulunmaktadırlar.

Tablo 6: Yabancı Yatırımların Bölgelere Göre Dağılımı (1997-000 $)

Kırgızistan’da

59.401.5

Celal-Abad Bölgesi

1.872.2

Issık-Gol Bölgesi

30.132.7

Oş Bölgesi

11.927.5

Çuy Bölgesi

2.465.2

Bişkek

13.003.9

Kaynak;Avrasya Dosyası-1998

Yabancı Yatırımların bölgelere göre dağılımına bakıldığında Issık-Göl bölgesinin payı yüksek olduğu ve bunun nedeni Turizm sektörünün gelişmede olduğu, onu Bişkek’in izlediği görülmektedir. 1997 yılında Kırgızistan’da Yabancı yatırımcıların yatırımlarının toplam 59.401.5 bin dolar olduğu görülmektedir. Bunun içerisinden Doğrudan yatırımlar 54.926.9 bin dolar, yabancı ortaklardan alınan krediler 39.658.7 bin dolar diğer yatırımlar ise 4.474.6 bin dolar olmuştur.

Tablo 7: Doğrudan Yabancı Yatırımlar milyon $

1995

1996

1997

1998

1999

2000

Toplam

96,1

47,8

83

108,6

35,4

42,0

413

Kaynak: DEİK, Kırgızistan Ülke Profili, Şubat-2002

Kırgızistan’da 1995-2000 yılları itibariyle Doğrudan yabancı yatırımları 413 milyon ABD dolar seviyesine ulaşmıştır. Ancak bu yıllar içinde 1999 yılında ciddi bir düşüş söz konusu olmuştur. Bu durum 2000 yılında biraz fark göstererek yükselmeye başlamıştır.

 3. Yabancı Yatırımcıların Ülkeye Göre Dağılımı

Tablo 8: Yabancı Yatırımlar; Ülkelere Göre Dağılımı (1998)

 

Ortak Şirketler

Yabancı Şirketler

 

 

   

Tescil edilen

Faaliyette

Tescil edilen

Faaliyette

 

Toplam

 

2596

893

756

203

 

Almanya

 

169

65

21

6

 

İngiltere

 

43

13

13

4

 

ABD

 

145

52

42

11

 

Türkiye

 

367

148

160

58

 

Rusya

 

608

219

60

11

 

Kazakistan

 

315

111

41

8

 

Kanada

 

21

9

7

5

 

Çin

 

290

66

88

16

 

Özbekistan

 

88

27

13

3

 

Diğer Ülkeler

 

1958

710

445

122 

Kaynak: Avrasya Dosyası-1998

Tablo’da görüldüğü ve yukarıdaki kısımlarda belirtildiği gibi ilk ülke Rusya, ikinci olarak ise Türkiye yer almaktadır. Kırgızistan’da 1998 yılında toplam 2596 Ortak şirketler Tescil ettirmiş, ancak 893 şirket faaliyete geçebilmiştir ve Yabancı şirket olarak tescil ettirmiş olanların sayısı 756’dır, bunlardan 203’ü faaliyete geçmiştir.

D) Kırgızistan’da Yabancı Yatırımlar Kanunu

1. Genel Kurallar

1.1.Kırgız Cumhuriyetindeki Yabancı Yatırımlar

Ülkede yabancı yatırımlar, yabancı devletlerin veya tüzel kişilerin yaptıkları mülk yatırımları gibi ekonomiye ve diğer alanlara malzeme veya para sokularak yapılır. Kırgızistan’da yabancı yatırımları, uluslararası organizasyonlar, yabancı hükümetler, vatandaşlar ve tüzel kişiler yapabilirler.

 1.2.Yatırıma İştirak Edenler

Kırgız Cumhuriyetinde yatırım yapan iştirakçiler, Kırgız Cumhuriyeti tüzel kişileri ve vatandaşlarıyla diğer BDT üyeleri, yabancı tüzel kişiler ve vatandaşlar, kapasiteleri doğrultusunda yatırım yapabilirler veya diğer etkinlikleri izinler dahilinde yapabilirler.

1.3.Kırgızistan’daki Yabancı Yatırımcıların Şekli

Kırgızistan’daki yasal yatırımlar, aşağıdaki şekilde gerçekleşmektedir;

•        Müşterek riske para yatırmak,

•        Yabancı girişimler,

•        Hisse senetleri veya tahviller satın alanlar,

•        Hedeflenmiş para yatırımları,

•        Bilimsel ve teknolojik yatırımlar,

•        Yararlı mülk.

Kırgızistan Cumhuriyetinde Yabancı Yatırım Etkinliklerine Dair Yürürlükte Olan Kanunları aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır:

•        Yabancı Yatırım Etkinliklerinin Anlaşma Kuralları;

•        Kırgız Cumhuriyetindeki Yabancı Yatırımlara Farklı Politika Uygulamayacağı Garantisi

•        Yabancı Yatırımla el Konulmayacağı garantisi;

•        Yatırım Anlaşmazlığının Çözümü.

2. Yabancı Yatırımcıların Vergilendirilmesi ve Vergi Muafiyeti

2.1.Vergilendirilmesi:

Kırgızistan’daki Yabancı Yatırımcıların Vergilendirilmesi Kırgız Cumhuriyeti vergi kanununa göre yapılmaktadır (Abduulaev,2002:48).

2.2. Vergi Muafiyeti:

Eğer Yabancı Yatırımcılar, donanım, nakit para veya malzeme girişimleri yaptıysa ve sermayenin veya işbirliği için ayrılan miktarın %30’undan fazlası girişim için harcanmışsa ya da eğer yabancı yatırımcının stok karı %51’den daha az değilse, Yabancı yatırımcı girişim veya işbirliği etkinlikleri, aşağıdaki hususlar dikkate alınarak vergiden muaf tutulabilirler. (Kırgızistan Ülke Etüdü, İTO, 2003:72)

-         Üretim ve kuruluş etkinlikleri kayıt tarihinden sonra beş yıl sistematik sürüyorsa,

-         Tarım, ulaşım,haberleşme etkinlikleri veya mineral zenginliklerini bulup çıkarma, kayıt tarihinden 3 yıl nizami sürüyorsa,

- Ticaret, turizm, bankacılık, sigortacılık veya diğer etkinlikleri, kayıt tarihinden sonra iki yıl nizami sürüyorsa,

İlk serbest vergi döneminden kâra konan vergi aşağıdaki şartlara uyuyorsa azaltılır;

-%50 indirim, Karın tekrar Kırgızistan Cumhuriyetinde yatırım olarak kullanılması halinde,

-%25 indirim, Üretilen ürün veya hizmetlerin en az %50’si ihraç edilirse,

-%25 indirim, Üretimin en az %50’sinin ihraç edilen hammadde ve parçalardan meydana getirilmesi durumunda,

-%25 indirim, Karın en az %20’si uzman eğitimci için harcanıyor olması durumunda.

İthalat materyalleri, yatırım veya işbirliği etkinlikleri için ayrılan birikmelerden yabancı yatırımcılar kuruluş süresince vergiden muaf tutulacaktır.

 3. Yabancı Yatırımcıların Sorumlulukları

Yabancı Yatırımcılar, kontrat zorunluluklarını yerine getirmezlerse, vergilerini ödemezlerse veya usulsüzlük yaparlarsa, mallarıyla buna karşı sorumlu tutulurlar ve Kırgızistan’ın bu durumla ilgisi olan kanunlarının hükümlerine tabi olurlar.

Vergilendirilmiş kârın Yabancı Yatırımcılar tarafından Kırgızistan’dan çıkarılması eğer yabancı yatırımcı gelirin vergisinin tam olarak ödemişse geri kalan karını herhangi bir ek vergi ödemeden ülkesine götürebilme hakkına sahiptir.

4. Gümrük Teşvikleri

Yabancı yatırımcılara ilişkin olarak sermaye yatırımı veya özel amaçlı kooperatif faaliyetleri için ayrılmış birikimler, ithal edilmiş zararlı maddeler teşekkül etme dönemi içinde gümrük vergisinden muaf tutulur (Kırgızistan Ülke Etüdü, İTO, 2003:72).

Gümrük vergi oranlarının yeniden düzenleyen 29.12.1994 ve 30.12.1994 tarihli kararnameler uyarınca, sanayi ve tarım kesimi için daha önce sağlanan vergi muafiyetleri kaldırılmış olup, tarım müesseseleri de %25 oranında vergilendirme kapsamına alınmıştır (Kırgızistan Ülke Profili,DEİK,2003:7).

Yukarıdan belirttiğimiz kararnameler uyarınca, tütün %18, petrol ürünleri %25, elektronik ekipmanlar %20, halı %35 oranında gümrük vergisine tabi tutulmuştur.

5. Kâr Transferi

Kırgızistan’dan yurtdışına ya da yurtdışından Kırgızistan’a yapılacak ödemelerin transferi, çekler, akreditifler, telgraf havaleleri ve diğer türdeki havaleler dahil olmak üzere, uluslararası finansal ve bankacılık uygulamalarında genel olarak kabul edilen uluslararası ödeme ve hesap işlemleri esasına göre yapılmalıdır.

Kırgızistan sınırları içinde yabancı yatırımların, yeni yatırımlar yapma ve ticari faaliyetlerde bulunma dahil olmak üzere, sahip olma, kullanma ve tasarruf etme hakları da bulunmaktadır.

6. Değerlendirme:

Yukarıdaki bilgiler ışığında Kırgızistan ekonomisine ilişkin bazı genel değerlendirmeler yapmak mümkündür.

Kırgız hükümeti Orta Asya’nın görece küçük olan ekonomisini geliştirmek ve uluslararası ekonomi ile bütünleşik hale getirmek için kararlı adımlar atmaktadır.Bu adımların başında serbest Pazar ekonomisine geçişin hukuki altyapısını oluşturmak ve gelmektedir. Hükümet 1991 yılından bu yana bu konuda önemli adımlar atmıştır.

Hükümet serbest pazar ekonomisine geçiş adına hem özelleştirme programını uygulamaya koymuş hem de yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için oldukça liberal olan bir yasal çerçeve oluşturmuştur. Bu yasal çerçeveye dayalı olarak ülkenin hem dış ticareti hem de aldığı yabancı sermaye miktarı gelişme göstermektedir.

Son yıllarda etkinliği giderek azalıyor olsa bile Türkiye Kırgızistan için hem önemli bir dış ticaret ortağı hem de yabancı sermaye yatırımcısı olma özelliğini korumaktadır. Bu tespitten hareketle Türkiye ile Kırgızistan ekonomik ilişkilerini daha yakından inceleme gereği ortaya çıkmaktadır.

E) Kırgızistan-Türkiye Ekonomik ve Ticari İlişkiler

Kırgızistan Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler 29 Mayıs 1991’de Kırgızistan Başbakanı Türkiye’yi ziyareti sırasında iki ülke arasında “Ekonomik ve Ticari İşbirliğine Dair protokol”ün imzalanmasıyla gelişmeye başlamıştır ( www.tika.gov.tr).

Bu protokolde karşılıklı ticaretin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi hükümlerine yer verilmiş olup, aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır: Pamuk gibi tarım ürünlerinin, yün, kürk gibi hammaddelerin işlenmesi ve mamul madde haline getirilmesi, hafif sanayi maddeleri, kağıt, seramik ve porselen, çimento, kiremit, boya, cam mamullerinin işlenmesi, hafif sanayi tesislerinin modernizasyonu ve yeni tesislerin inşaası, mineral hammaddelerin ve demir dışı metallerin çıkartılması ve işlenmesi, ilaç hammaddelerinin işlenmesi, bina inşaatı, petrol arama ve çıkarılması, turizm altyapısını kurulması ve büyük ipek yolunun gerçekleştirilmesi gibi hükümlere yer verilmiştir.

Aralık 1991 tarihinde Kırgızistan Cumhurbaşkanının Türkiye’ye yapmış olduğu ziyaret ve görüşmeler sonrasında, Türk-Kırgız İş Konseyinin kurulması, çeşitli hammaddelerin çıkarılması ve işlenmesi, inşaat sektöründe İşbirliği, küçük ve orta ölçekli sanayilerinin kurulması ve geliştirilmesi, karşılıklı uçak seferlerinin yapılması, Kırgız Cumhuriyetindeki haberleşme sistemlerinin geliştirilmesi ve modernizasyonu, kültür, turizm, spor, eğitim ve teknik, bankacılık, iş idaresi ve pazarlama gibi alanlarda işbirliği yapılması konusunda anlaşmalar sağlanmıştır.

25 Aralık 1991 tarihinde, Kırgız Cumhuriyeti Devlet sekreterliği ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında İş Konseyi kurulmasına dair Anlaşma imzalanarak Türk-Kırgız İş Konseyi kurulmuştur. Konsey’in amacı; iki ülke iş çevrelerini bir araya getirerek, ekonomik ve ticari teşvik etmektir (Kırgızistan Ekonomisi ve Türkiye İlişkileri, DEİK:1998).

İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler bugüne kadar artan bir hızla gelişme göstermektedir. Bu ilişkiler yaklaşık 200 Türk firmasının ticari faaliyette bulunmasıyla beklenen seviyeye ulaşmıştır. 200 firmanın yaklaşık 100’ü Kırgız-Türk ortaklığı ve Diğerleri de Türk firmaları olarak Kırgızistan’da ofis ve iş yeri açmış durumundadır. Söz konusu firmaların Kırgızistan’da yüklendiği işlerin veya yaptıkları yatırımların toplam tutarı 250 milyon dolara ulaşmıştır (Kırgızistan Ülke Raporu, TİKA, 1998 ).

Kırgızistan’ın bütün bölgelerinde Türk ve Kırgız-Türk ortak yatırımları faaliyette bulunmaktadırlar. Kırgızistan’da faaliyet gösteren Türk firmaları genelde küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. Bu firmalar üretim faaliyeti ve mağazalarda satış toptan ve perakende ticaret yapmaktadırlar.

1) Türkiye’nin Kırgızistan ve Türk Cumhuriyetlerine Yatırımı

Türkiye-Kırgızistan ekonomik ilişkilerinde ağırlığa sahip diğer bir alan da, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetlerine yatırımlarıdır. Nitekim, Türkiye’nin beş Orta Asya Türk Cumhuriyetine yaptığı toplam yatırım 4,5 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Türkiye bu miktarla, 5,2 milyar ABD doları yatırım yapan Rusya’dan sonra, Türk Cumhuriyetlerine en çok yatırım yapan ikinci ülke halinde gelmiştir. Türkiye’den sonra ise Suudi Arabistan, Pakistan, Almanya, Kuveyt ve ABD gelmektedir. Türkiye’nin yaptığı 4,5 milyar dolar yatırımdan Kırgızistan’a düşen pay 279 milyon ABD dolardır. Bu miktar diğer Türk Cumhuriyetlerine yapılan yatırımlara oranla oldukça düşüktür (Akdiş: 2001).Türkiye’nin diğer Türk cumhuriyetlerine yaptığı yatırımların dağılımı şöyledir:

Tablo 9: Türkiye’nin Diğer Türk Cumhuriyetlerine Yaptığı Yatırım Dağılımı (1996, $)

Ülkeler

Yatırım

Türkmenistan

1,6 milyar

Kazakistan

1,5 milyar

Özbekistan

928,4 milyon

Kırgızistan

279 milyon

Tacikistan

137,5milyon

Kaynak; Avrasya Dosyası TİKA-1997

Yukarıdaki tabloya bakıldığında, diğer ülkelere göre Türkiye’nin yaptığı yatırımlar içerisinde Kırgızistan’ın payı düşük görülmektedir. Kırgızistan’a yapılan yatırımların nispeten düşük olmasının nedeni, Türk iş adamlarının Kırgızistan’a yatırım yaparken karşılaştıkları sorunlar olarak gösterilebilir. Bu sorunları; ulaşımda karşılaşılan engeller, bankacılık hizmetinin yetersizliği nedeni ile nakit aktarılamaması, telekomünikasyon da yetersizlik, Kırgızistan vergi mevzuatları ve gümrük tarifelerinde yaşanan sık değişmeler olarak tanımlanabilir. Başka bir neden; diğer Türk Cumhuriyetlerinin, Kırgızistan’a nazaran, alan ve bölge bakımında da büyük olduğu dikkate alınarak yatırım miktarları da daha büyük ölçüdedir.

2) Kırgızistan –Türkiye Dış Ticaretinin Gelişimi

Kırgızistan’ın Dış Ticareti içerisinde Türkiye konumuna gelince, Kırgızistan’ın bağımsızlığından önce yani 1995’ten öncesine gidildiğinde, Kırgızistan ile Türkiye arasında kayda değer bir dış ticaret ilişkisine rastlanmamaktadır. 1985’ten itibaren Sovyetler Birliği Merkezinde Gorboçov’in başlattığı yumuşama ve dışa açılma politikalarıyla hareketlenen bu ilişkiler, yine de bağımsızlığını ilan edildiği tarihe kadar geçen 5-6 yıllık süre içerisinde yıllık 1 000 000 dolar seviyesinin üzerine çıkmamıştır (Fahri: 1999).

Ancak, 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Kırgızistan ile Türkiye arasındaki ticaret hızlı bir ivme ile yükselmeye başlamıştır.

Türkiye’nin siyasi ve ekonomik geçmişi ile şu an yaşanan gelişmeler yeni bağımsız ülkeler için iyi bir kılavuzdur. Türkiye Cumhuriyetinin durumu, demokrasinin gelişim süreci, gerçekleşen ekonomik reformlar, Kırgızistan gibi genç ülkeler için bir örnek teşkil eder.

Kırgızistan’ın toplam ihracatındaki Türkiye’nin payının 1993 ve 1994 yıllarında %1 civarındayken 1996 yılında ise %10 seviyesini aşmış, ancak 1998 yılında bilindiği gibi Rusya krizinin etkilemesi sonucu bu oranlarda ciddi düşüşler olmuştur. Kırgızistan ile Dış ticareti açısından Türkiye’nin ulaştığı rakamlara ulaşabilen sadece üç ülke vardır; Çin, Tacikistan ve İngiltere. Dikkat edilecek olursa, bu ülkelerin ikisi Kırgızistan’ın BDT dışında kalan ülkelerdir. Ve ülkenin BDT dışında bu devletten en iddialı birkaç ülkesinden birisidir.

Kırgızistan Cumhuriyeti Milli İstatistik Komitesi ve Devlet Gümrük Müsteşarlığı’nın verilerine göre Kırgızistan ve Türkiye arasındaki Dış Ticaret; 1996 yılı Türkiye’nin payı %6.9, 1995 yılında %6.5 ve 1997 yılının iki aylık verilerine göre %6.9 oranlarında gerçekleşmiştir. Ayrıca BDT dışındaki ülkelere olan Dış Ticaret hacminde Türkiye 2000 yılının verilerine göre %22.9’luk payıyla ilk sırayı almaktadır.

Kırgızistan’ın Dış Ticaretinde Türkiye’nin yeri 1997 yılı verilerine göre aşağıdaki gibidir:

Toplam ihracat içindeki payı: %1.20

Toplam ithalat içindeki payı : % 7.20

Kırgızistan’ın başlıca ihraç maddeleri (Genel İhracat); Makineler, Hafif Sanayi Mamulleri, Gıda Sanayi Ürünleri ve Demir dışı Metallerden oluşmaktadır. Kırgızistan’ın Türkiye’ye İhracatı ise, Deri-post- kürk mamulleri Dokumacılık hammaddeleri, hurda bakır ve hayvansal ürünlerdir.

Başlıca ithal maddeleri ise, hafif sanayi mamulleri, makineleri petrol ve doğal gaz, Gıda ve sanayi ürünleridir. Türkiye’den ithalatı: Makine dokuma halılar, Telekomünikasyon ürünleri, hazır gıdalar, motorlu taşıtlar ve dokumacılık mamulleridir (Avrasya Dosyası, TİKA:1998).

Türkiye Kırgızistan’ın bağımsızlığının kazanmasının ardından, bu ülke ile diğer bölge ülkeleriyle olduğu gibi, ticari ilişkilerin kurulması ve artırılması amacıyla temasa başlamış, pazarı tanıtıcı faaliyetler yapmış ve ihracatları teşvik etmiştir.

Tüm bu faaliyetlerin sonucu olarak 1992 yılında 1.8 milyon dolar olarak gerçekleşen Kırgızistan’a Türkiye’nin ihracatı, 1993 yılında 17 milyon dolara yükselmiştir. 1994 yılında aynı seviyede kalırken 1995 yılında yine bir büyük artışla 38.2 milyon dolar olmuştur ve bu yıllar sonrası 1998 yılında Rusya krizi etkisi altında kalarak daralma göstermiştir.

İhracattaki düşüş eğilimi 1999 ve 2000 yıllarında da devam etmiştir. 1999 yılı ihracat bir önceki yıla nazaran %44 oranında, 2000 yılında ise bir önceki yıla göre %11.4 oranında düşüş göstermiştir.

Türkiye Kırgızistan Dış Ticaret İlişkilerinde Türkiye ile kıyaslanabilecek diğer ülkeler arasında yine de yerini korumaktadır. Buna, iki ülke arasında Dış Ticaret geliştirmek amacında alınan bazı kararlar, bu ülkelerin ortak yönleri ve bağları, ihraç edilen ürünlerin ve malların kalitesi (uzun kullanışlı ve dayanıklı) olması sebep gösterilebilir.

3) Kırgızistan ve Türkiye Dış Ticareti

Kırgızistan ile Türkiye arasında olan ticaret 1992 yılında 3.2 milyon dolar, 1993’te 20.4 milyon dolar 1994’te 21.1 milyon dolar, 1995’te 43,6 milyon dolar ve 1996’da 52.9 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 1997 yılına kadarki Dış Ticaretin yükselme seyri 1998 yılında Rusya Federasyonunda yaşanan ekonomik ve finansal krizin olumsuz etkilerinden dolayı 1998 yılından itibaren ciddi daralma gözlenmiştir. 1998 yılından sonra 48,2 milyon dolara, 1999’da 25.9 milyon dolara ve 2000 yılında 22.9 milyon dolara kadar düşüş göstermiştir.

Kırgızistan-Türkiye Ticaretindeki dalgalanmalar aşağıdaki Kırgızistan – Türkiye Dış Ticaret hacmi grafiğinde gösterilmiştir.

 Grafik 1: Kırgızistan-Türkiye Dış Ticaret Hacmi

Kaynak; Dış Ekonomik İlişkiler Kurumu, Şubat - 2002

 Yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi Kırgızistan-Türkiye Ticaretinin en geliştiği dönem olarak 1995-1997 yılları arası görülmektedir. Bu dönemden sonraki süreçler içinde, yani 1998 yılından itibaren Türkiye-Kırgızistan arasındaki Ticaretin daralmasında Rusya’daki krizin sebep gösterilmesinin yanı sıra Kırgızistan ve Türkiye de ortaya çıkan bir takım olumsuz olaylardan bu iki ülke arasındaki ticaretin yavaşlamasında etkisi olduğunu da ihmal etmemek gerekmektedir.

4) Türkiye ile Kırgızistan Arasındaki İhracat ve İthalat

Türkiye’nin Kırgızistan’a ihracatı 1997 yılında 1996 yılına göre %5.2 oranında artış göstererek 29,6 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. 1998 yılında Kırgızistan’a olan ihracatta 1997 yılına göre %16.3 oranında azalma olmuş, ihracattaki düşüş eğilimi 1999-2000 yıllarında da devam etmiştir. 1999 yılı Türkiye’nin ihracatında bir önceki yıla nazaran %544 oranında daralmış, 2000 yılında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %11.4 oranında düşüş göstermiştir.

Kırgızistan’ın Türkiye’ye olan ihracatında 1997 yılında 1996 yılına göre %28.5 oranında artış göstermiştir. 1998 yılı ihracatında ise önceki yıla göre %52.4 oranında azalma olmuştur. Kırgızistan’ın Türkiye’ye 1999 yılı ihracatı bir önceki yıla göre %59 oranında önemli bir düşüş göstermiştir. Bu ihracattaki azalma eğilimi 2000 yılında da devam etmiştir ve buna rağmen 1999 yılına göre daha düşük seviyede kalmış ve %15.5 oranında daralmıştır.

Tablo 10: 1992-2000 Yılları İtibariyle Türkiye-Kırgızistan Dış Ticareti

Yıllar

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

İhracat

1.181

17.014

16.696

38.156

47.082

49.356

41.463

23.198

20.572

İthalat

1.442

3.470

4.295

5.513

5.879

7.395

6.773

2.779

2.349

%

0.81

4.90

3.95

6.92

8.00

6.67

6.12

2.35

8.75

Denge

-261

13.544

12.674

32.643

41.203

41.961

34.690

20.419

18.223

Hacim

2.623

20.484

21.264

43.669

52.961

56.751

48.236

25.236

22.921

Kaynak; Kırgızistan Cumhuriyeti Milli İstatistik Komitesi-2001

5) Türkiye’nin Kırgızistan’a İhracatında Yer Alan Ürünler

Türkiye’nin Kırgızistan’a ihracatında şeker ve çikolatalı ürünler, sabunlar, plastik eşyalar,ağaç ve ahşap eşya, mobilyalar, kağıt ve karton, giyim eşyaları, halılar, örme giyim eşyası, demir ve çelikten eşyalar, kazanlar, makineler, mekanik cihazlar, elektrikli makine ve cihazlar önemli ürün gruplarıdır.

Tablo 11: Türkiye’nin Kırgızistan’a İhraç Ürünleri (2002)

Ürün

$

%

Özel Dokulmuş Mensucat

3.493.173

14.7

Halılar

2.641.886

11.2

Elektrikli Makineler

2.215.534

9.4

Plastikler

1.729.406

7.3

Kazanlar ve makineler

1.512.910

6.4

Sabunlar

1.188.786

5.0

Aluminuyum ve Ürünleri

1.102.525

4.7

Mobilyalar

1.073.416

4.5

Kağıt Karton

977.998

4.1

Şeker ve Şeker Ürünleri

851.616

3.6

Diğerleri

6.898.110

29.0

Toplam

23.685.362

100

Kaynak: Kırgızistan Ülke Profili, DEİK-2003

Türkiye’nin Kırgızistan’a 2002 yılı itibariyle olan ihracatı 23.685.362 dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bütün bu iki ülke arasında ihracat ürünleri Kırgızistan için önem arz etmiştir. Söz konusu ürünler Kırgızistan’ın bavul ticaretinde, bunun dışında ülkede küçük imalathanelerde kullanılan, küçük marketlerde tüketicilerin (gündelik) ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler olmuştur.

6) Kırgızistan’ın Türkiye’ye Olan İhracatında Yer Alan Ürünler

Kırgızistan’ın Türkiye’ye ihracatında yenilen sebzeler, ham postlar ve deriler, ipek, pamuk ipliği, pamuk mensucatı, kazanlar, makineler, mekanik cihazlar gibi ürün grupları önemli yere sahiptir.

Tablo 12: Kırgızistan’ın Türkiye’ye İhraç Ürünleri (2002)

Ürünler

$

%

Ham Postlar

3.650.507

23.2

Pamuk

1.928.949

12.2

İpek

274.712

1.7

Yenilen Sebzeler

6.111.613

38.8

Yenilen Meyveler

2.456.228

15.6

Kazanlar ve Makineler

429.026

2.7

Adi Metelerden Aletler

174.058

1.1

Sentetik Suni Devamsız Lifler

166.699

1.1

Alimünyum ve Ürünleri

150.500

1.0

Bakır ve Bakır Ürünleri

108.317

0.7

Diğerleri

298.741

1.9

Toplam

15.749.350

100.0

Kaynak: Kırgızistan Ülke Profili, DEİK-2003

 Kırgızistan’ın 2002 yılında Türkiye’ye gerçekleştiren ihracat değeri 15.749.350 dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’ye olan ihracatta genel olarak hammadde şeklinde olan ürün grupları olmuştur. Bu ürünler Türkiye’de üretim için talep arz eden ürünler olarak bilinmektedir.

7) Kırgızistan’da Faaliyet Gösteren Türk Firmaları

Kırgızistan’da faaliyet gösteren en büyük Türk firması olarak “Enka” şirketini alabiliriz. Bu şirketin katkılarıyla “Kumtor” altın Madeni İşletme Tesisi inşaat edilmiştir.

Türk şirketlerinin aktif çalışmalarıyla “Coca-Cola” üreten Bişkek fabrikası ve çay fabrikası faaliyet göstermektedir. Söz konusu projelerin gerçekleştirilmesinde “Anadolu Şirketler Grubunun” ve “Beta Çay” gibi Türk şirketleri yer almışlardır. Başka bir Türk şirketi olan Entes Şirketi, Kırgızistan’ın güney ve kuzey bölgelerini bağlayan ana ulaşım yolu rekonstrüksiyonu ihalesini almıştır (Avrasya Dosyası, TİKA:1996).

Kırgızistan’ın enerji programı projelerinin hayata geçirilmesinde “Barmek Holding” doğrudan katılımda bulunmuştur. Bunların arasında Manas Dış Hatlar Havalimanının modernizasyonu, yüksek voltajlı elektrik hatlar inşaatı ve bütün dünya ile enformasyon alış-verişi sağlayacak telekomünikasyon sisteminin son teknoloji ile donatılmasıyla ilgili çalışmalar mevcuttur. Son yılların en önemli projesi olan Kumtor Projesinin gerçekleştirilmesi Kırgızistan’a yılda 15 tona kadar saf altın sağlayacaktır ki, bu da ülkenin ekonomik bağımsızlığının sağlanması, para sisteminin pekiştirilmesi ve devlet bütçesi kaynağı açısından çok önemlidir.

Değerlendirme:Türkiye ile Kırgızistan ekonomik ilişkileri incelendiğinde bu ilişkilerin bir dönemsellik gösterdiğini söylemek mümkündür. Bazı dönemler, özellikle 1990’ların başlarında, Türkiye büyük bir heyecan ve arzu ile bu ilişkilerin geliştirilmesi için çaba harcamıştır. Ancak daha sonraki dönemde hem yaşanan ekonomik krizler hem de diğer ülkelerin de devreye girmesi Türkiye’nin bölgedeki ekonomik etkinliğinde görece bir zayıflama yaşanmasına sebep olmuştur. Fakat, bu tür ilişkileri sadece makro düzeyde ve devlet politikaları ile sınırlandırmak ekonomik mantığa aykırıdır. Zira hem Türkiye hem de Kırgızistan ekonomilerindeki kamu etkisini azaltıp özelleştirmeye hız vermektedirler. O halde iki ülke ilişkilerinin gelişmesinde özel sektöre daha fazla önem vermeleri gerekmektedir. Bu noktada özel girişimcilerin Kırgızistan’da yaptıkları faaliyetlerinde ne tür sorunlarla karşılaştıkları ve bu sorunların nasıl aşılabileceği sorusu önem kazanmaktadır.

F) Kırgızistan’da Faaliyet Göstermekte Olan Firmalarıyla (Girişimcilerle) Yapılan Görüşmeler

Bu kısımda sorun ve problemlerin tespitinde Kırgızistan’da yatırım yapmakta olan, girişimlerde bulunan firma sahipleriyle, yöneticileriyle görüşülerek mülakat yapılmıştır. Mülakattan elde edilen bilgilere toplanarak değerlendirme sonucu Kırgızistan’daki girişimcilerin “ortak ve genel” sorunları tespit ve analiz edilerek yer almaktadır.

Yapılan mülakatta aşağıdaki sorunlar hakkında bilgi alınmaya çalışılmıştır :

 I. Finansal ve Fiziksel Altyapıya İlişkin Sorunlar

-Ulaşım İmkanlarının Kısıtlı olması,

-Türkiye- Kırgızistan arasındaki mesafe,

-Bankacılık (finansal) sisteme ilişkin sorunlar,

-Kar transferine ilişkin sorunlar.

 II. Hukuki Çerçevede Yaşanan Sorunlar

- Yabancı yatırımcıya ayrımcı davranılması,

- Gümrük tarifelerine ilişkin sorunlar (değişmesi),

- Dış ticaret mevzuatındaki boşluklara ilişkin sorunlar.

 III. Kültürel Sorunlar

- Çalışanların davranış farklarından kaynaklanan sorunlar,

- Yerel halkın yabancıya yaklaşımına ilişkin sorunlar.

 IV. Pazara / Üretime İlişkin Sorunlar

- Kırgız piyasasının dar oluşu,

- Türk ürünlerine olan güveni,

- Hammadde bulmada karşılaşılan zorluklar ,

- Gerekli makine-teçhizat bulmada karşılaşılan zorluklar ,

-Çin ve diğer ülkelerin yoğun rekabeti.

1) Girişimci Sorunları ve Analizi

Firma kuruluş yılından bu yıla kadar Kırgızistan’daki yatırımı 1 yıllık sürede %20 arttıran bir firmanın yetkilisi Kırgızistan’daki sorunlar hakkında şu şekilde görüşünü beyan etmiştir: Bu elde edilen sonuca nasıl ulaşıldığı konusunda bir yönetici şu şekilde bilgi vermiştir:

“Kırgızistan’da yatırımımız boyunca ülkenin Finansal ve fiziksel alt yapısına ilişkin o kadar da sıkıntılarımız olmadı. Ancak Kırgızistan Bankacılıkta daha gelişmeleri yavaş devam etmektedir”.

Kırgızistan alt yapı sorunlarını geçen yıllara nazaran bugünlerde iyi duruma getirmiş durumda bulunmaktadır. Ülkede yatırımcılar için önemli olan ülkenin ulaşım imkanlarında firmanın ciddi herhangi bir problem söz konusu olmamıştır. Şirket elektrik enerjisi konusunda da bağımsız olarak şirketin kendi transformatörüne sahiptir.

Şirket kalifiye elemanların bulunmasında ve bu konuda çok rahat olduklarını şu nedenlere bağlamaktadırlar:

… “En başta biz kendi elemanlarımızla gittik. Kırgızistan’da işe alınan elemanlarımızın önemli olanlarını Türkiye’ye getirerek iş üzerinde eğitimlerini sağladık. Bu elemanlarımız Türk ustalarımız başta olmak üzere Kırgızistan’da işlerin başlamasıyla kısa bir sürede Kırgız ustalarımız oldu ve Türk ustalarımızı çok zaman geçmeden Türkiye’deki işlerine geri döndüler”.

Kırgızistan’ın bankacılık sorunları hala eskisi gibi olmasa da yine de devam etmektedir. Bu yatırımcılar kâr transferini genelde kişisel olarak gerçekleştirmektedirler. Bunun nedeni ise Kırgız bankacılığının yeterli seviyede hizmet sunamamasıdır. Başka bir neden ise, bankalara güvensizlik hala söz konusudur.

Yabancı veya yerli yatırımcıların döviz bulmada hiçbir engelleri olmadığı tespit edilmiştir. Buna ilişkin memnuniyetlerini şöyle anlatmaktadır:

… “Elimizde biriken paralarımızı bekletmeden döviz almaktayız. Döviz gerekli olduğu anlarda Kırgızistan’da çok rahat ve serbest bir şekilde bulunmaktadır. Eğer döviz ihtiyacı aniden gerekli olursa veya miktar açısından çok olduğunda bir gün beklemeler olmaktadır”.

Kırgızistan’da döviz satın almak için döviz büroları mevcuttur ve bu bürolardan ya da bankalardan serbest bir şekilde almak mümkündür.

Türk Yatırımları şirket şeklinde olmasının yanı sıra Kırgızistan’da Türk girişimcileri bireysel olarak da yatırımlarda bulunmaktadırlar. Bu durumda yatırımcıların muhasebe defterlerinin tutulup tutulmadığı söz konusudur. Maliyecilerle olan sorunlarını şöyle değerlendirmektedirler:

… “Kişisel girişimde bulunan bazıları defterlerini ya da kayıtlarını tutmamaktadırlar. Bu kişiler yasal olmayan bu durumdan kurtulmak için kanun dışı yollara başvurmaktadırlar. Bunun sonucu bazen büyük veya şirket halinde olan yatırımcıları da zamanında değil istenilen zamanda denetlenmesine yol açmaktadır. Bu durumlar faaliyetimizin başlangıç dönemlerinde söz konusu olmuştur. Şu anda biz bir Türk yatırımcısı olarak kendimizi ispatlamış durumdayız. İşlerimizi zamanında ve kayıtlarımızın doğru yürüttüğümüz için şu anda maliyecilerle sorunlarımız yoktur”.

Türk yatırımcılarla yerel yöneticiler arasında gerekli işleri, gerekli evrak işlerini tamamlayıp herhangi bir başvurularda bulunmalarında hiçbir sıkıntı olmamaktadır. Bu yatırımcılar Kırgızistan hükümeti Yabancı yatırımcılar ve yerel yatırımcılar arasında ayrımcı bir davranış söz konusu olmadığını belirtmektedirler.

Kırgızistan’ın sıklıkla değişen gümrük tarifeleri iki ülke arasındaki ticaretini ve yatırımcıları olumsuz yönde etkilemektedir. Gümrük teşkilatının düzensiz olması, ülkeye getirilen bazı mallardaki tarifelerin %200’e ulaşması çok rahatsız edici durumlar yaratmaktadır. Girişimciler bu sorunlara ilişkin rahatsızlıklarını aşağıdaki gibi anlatmaktadır:

… “Biz Kırgızistan’da yatırım yaptığımızdan memnunuz ancak, gümrük tarifelerinin düzensizliği bizim o ülkede yaptığımız yatırım hem de üretim için olumsuz etkisi olmaktadır. Kırgızistan’a biz bu konuda hak tanıyoruz çünkü bu ülke bizim de bir ülke olarak geçtiğimiz yolların daha başındadır. Bunların bizim faaliyetimize olan olumsuz etkisini biz aşmaya çalışıyoruz. Yetkililer bu tür sorunların farkındadırlar ve gümrük sorununun da ortadan kaldırılması için gerekenleri yetkililerin yapmasını isteriz”.

Bu yatırımcılar ülkedeki dış ticaret mevzuatındaki boşlukları şu anda normale döndüğünü belirtmektedirler. Yabancı Yatırımcılara sağlanan teşviklerin doğru olduğunu ve buna ilişkin devlet prosedürlerinin iyi şekilde işlediğini belirtmektedirler. Yabancı yatırımcılar için destekli teşviklerin işlediğini savunmaktadır.

Kırgızistan Cumhuriyetinde bulunan bu yatırımcılar kültürel konularda sorunları ve sıkıntıları olmadığını belirtmektedirler. Ayrıca yatırımcılar Kırgız insanlarının da bunlara karşı davranışlarında çok sıcak olduğu, çalışanlarla da yöneticilerin her konuda anlaşabildiklerini belirtmektedirler.

Mülakata katılan yatırımcılar Kırgız piyasasının dar olmadığı kanaatindedirler. Ürün pazarlamasında, tanıtımlarda rahat olduklarını belirtmektedirler. Kırgız pazarlarında komşu ülkelerden müşterilerde bulunduklarını ihmal etmemektedirler. Şirket Kırgızistan’da üretimini yapan mallarının Kazakistan’a da ihraç etmektedir. Bu konuya ilişkin son olarak sözlerini şöyle tamamlamaktadır:

… “Kırgızistan Piyasasında istediğiniz müşteri ve ürününüze göre kalitesine göre müşteri bulursunuz”.

Bu firma ürünlerinde kalite söz konusu olduğunu belirtmektedir. Kırgız halkına kaliteli ürün sunduklarını anlatmaktadırlar. Bu bakımdan Türk ürünlerine Kırgız halkının güveni çok iyi olduğunu belirtmekte önem vardır. Üretim için bütün teknolojiler Türkiye’den sağlanmıştır.

Bu yatırımcıların üretim için hammaddeleri ve yarı mamullerin bulunmasında sıkıntı çektikleri bilinmektedir. Hammadde sıkıntısını şöyle açıklamaktadır:

… “Biz üretim için hammadde ve yarı mamulleri kendi ülkemizden sağlamaktayız. Eğer bunları biz Kırgızistan’dan bulabilseydik maliyet açısından daha iyi olurdu.”

Üretim için hammadde önemli konu olmuştur. Üretim için hammaddenin Türkiye’den karşılanması sonucu bu yatırımcıların ürün maliyetlerinde artışlar olmaktadır. Bu durumun yatırımcıların rekabet halinde olduğu Çin ile olan rekabetçi mücadelesinde pazar payının onların lehine olmasına sebep olduğunu söyleyebiliriz. Çin’in Kırgız Piyasasına hakim olmasının nedenlerinden biri de Çin mallarının ucuz olmasıdır.

2) Girişimci Sorunları ve Analizi

… “Türk yatırımcısı olarak biz Kırgızistan’da fiziksel ve finansal alt yapılara ilişkin sorunlar yaşamadık değil, her konularda sıkıntılar yaşadık. Bizim sorunlarla daha tanışmamız bazı yatırımcılara göre erken olmuştur. Kardeş ülkede bu sıkıntılar bugünlerde eskisi gibi değildir”.

Firma sahibinin anlattıklarına göre, bu firmanın ilk yıllarda alt yapıya ilişkin sıkıntıları olduğu tespit edilmektedir. Kırgızistan’da ulaşım imkanlarının normale döndüğünü, Kırgızistan bu alt yapılara ilişkin tedbirlerini aldığını belirtmektedir.

Firmanın bankacılık sistemine ilişkin açıklamaları da olumlu yönde olmuştur. Genelde bu firma kişisel transferler gerçekleştirmektedir. Daha çok bankacılık hizmetinden yararlanmaktadır. Kâr transferlerindeki oranların normal olduğunu savunmaktadır. Ayrıca döviz satın alma konusunda da çok rahat oldukları gözardı edilmemelidir.

Firma Türkiye-Kırgızistan arasındaki mesafenin onlar için uzun olmadığını belirtmektedirler. İki ülke arasında gerçekleştirilen taşımacılıkta güvensizliğin söz konusu olmadığını, ama arada kalan ülkelerde sıkıntıları olduğunu açıklamaktadır. Bu firmayla A firmasının taşımacılıktaki sorunları farklı devletlerden kaynaklanmaktadır.

Firmanın kalifiye eleman bulunmasında sıkıntıları olmadığı bilinmektedir. Çünkü firma bu konuda işe göre elemanlar almıştır. Yani işçilerin alınmasında daha önce bu işle ilişkisi olan ya da usta olanlar tercih edilmiştir. Ayrıca firmanın bu konuda eğitime ihtiyaç duymadığı bilinmektedir.

Firmanın hukuki çerçevede sorunlar yaşadığı tespit edilmektedir. Bu firma yabancı yatırımcılara farklı davranıldığı kanaatindedir. Bu firma kendilerine uygulanan ayrıcılığı şöyle açıklamaktadır:

… “Biz Türk yatırımcısı olarak Kırgızistan’da ihalelere giriyoruz. Biliyorsunuz bu tür işler her girişimci için açıktır. Söz konusu ihaleye biz dahil olmak üzere 3 firma katılmıştır. Bunlardan ikisi yerli ve biz. Hiçbir proje hazırlanmadığı halde ihaleyi bir yerli firma kazandı. Bir yıl sonra bu firmanın yaptığı işi bizim firma yeniden yaptı”.

Bütün bu anlatılanlardan anlaşılıyor ki, gerçekten bir ayrımcılık söz konusudur. Bu adaletsizlikler Kırgızistan açısından olumsuz yönde etkiler yapmaktadır. İş sonrası aynı işin yeniden yapılması ise üzücü tablolar ortaya çıkmaktadır.

Firmanın gümrük tarifelerine ilişkin görüşleri ise olumludur. Tarifelerin değişmesini normal bulmaktadırlar. Kırgızistan bu konuda daha sistemi geliştiremediğini ihmal etmemektedirler ve bu değişmelerin nedeni BDT ülkelerine göre olduğunu ve bu ülkeleri takip etmesinden kaynaklandığını belirtmektedir.

Dış Ticaret mevzuatının ise ilk yıllara göre şu anda biraz daha düzeltildiğini, şu anda daha rahatlatıcı teşviklerin işlediğini belirterek bir anlatımda bulunmaktadır:

… “Kırgızistan hükümeti yabancı yatırımcılarla bugünlerde daha yakından ilgilenmektedir. Bakanlarla ilişkiler içindeyiz, kendileri de bizim imalathanelerimizi ziyaret etmektedirler ve sıkıntılarımız hakkında konuşmaktadırlar. Ülkede yapılan ekonomik organizasyonlara katılmalarımızı sağlamaktadırlar. Bunların sonucu hem biz hem de Kırgızistan için olumlu sonuçlar doğmaktadır” .

Kırgız pazarlarına tamamen Çinlilerin hakim olduğunu bu firma da belirtmektedir. Türk girişimciler dışındaki diğer ülkelerden gelen yatırımcılarla rekabetçi konusu Çin’e göre daha iyi oldukları bilinmektedir. Genelde Türk yatırımcıların rakipleri olarak Çinliler gösterilmektedir. Bu konuda bir Türk yatırımcı olarak; kaliteli ürünler sunduğunu ve Türk ürünlerine Çin mallarına göre güvenin daha iyi olduğunu belirtmektedir. Bu konuda:

… “Bizim tarafımızdan sunulan mallar Çin mallarına göre çok daha kalitelidir. Çinlilerin ucuz malları bizi rahatsız etmemektedir. Çünkü Kırgızistan nüfusunun bütçesine göre bizde pazardan payımızı almaktayız. Eğer biz hammaddelerimizi Kırgızistan’dan sağlarsak pay konusunda Çinlerin önüne geçebiliriz” demektedir.

Gerçekten Türk yatırımcıların ortak sıkıntısı haline gelen bu hammadde temininin Türkiye’den gerçekleştirilmesi ortadan kalkarsa Türk girişimcilerin daha rahat Kırgızistan’da faaliyetlerini yürütebilmelerine imkan doğacaktır.

X Firması Girişimci Sorunları ve Analizi

En başta şunu söylemek gerekir ki, firma yöneticisi bu firmayla görüşmemiz esnasında mülakat konularına girmeden önce bir açıklamada bulundu:

… “Biz bir Türk yatırımcısı olarak Kırgızistan’daki yatırımımızdan ve Türkiye’yi temsil ettiğimizden dolayı çok memnunuz”.

X firması Kırgızistan’da yatırım hayatında büyük bir tecrübe elde etmiştir. Bunun nedeni ise, Kırgızistan’daki yatırımlarının yedi yıldan beri devam etmesidir. Bu firma, ülkede, ilk olarak bir Türk yatırımcısı olarak, yan sanayi üretimi yaratmak istiyor. Bunun için proje çalışmaları devam etmekte olup, bir yıl içinde üretime geçmeye planlamaktadır.

Bu firmanın Kırgızistan’da finansal ve fiziksel altyapılarına ilişkin sorunları her yatırımcının karşılaşabileceği sorunlarla karşılaştığı tespit edilmektedir. Şunu belirtmek gerekir ki, bu firmanın diğer firmalar gibi yatırımda bulunabilmesi için her hangi bir kredi talebi yoktur. Yatırım sermayesi bu firmanın kendisine aittir. Altyapıya ilişkin talepleri olumlu yönde cevaplanmıştır. Bu konulara ilişkin görüşlerini şöyle anlatmaktadır.

… “Kırgızistan bir kere altyapıya ilişkin sorunları bugünlerde düzeltmektedir. Altyapı düzenlemelerinin çoğu, ihalelerle yabancı firmalara verilmektedir. Ve bunun yararı şu yönde olmaktadır; zaman kazanılmaktadır”.

Bu firma Kırgızistan bankacılık hizmetlerini ülkeye göre yeterli bulmaktadır. Bankalar tarafından verilen hizmetlerin bazı diğer Türk Cumhuriyetlerinden daha iyi düzeyde olduğunu belirtmektedir. Döviz konusu olsun veya diğer konular olsun bankacılık konusunda çok memnunlar. Ayrıca kâr transferlerindeki oranlara gelince şöyle diyor:

…“Kırgızistan’da kâr transferinde uygulanan oranlar gerçekten dünya standartlarından yüksektir. Bu standartlara bir çare bulunması lazımdır.”

Eğer kâr transferlerinde oranlar uygun düzeye getirilirse bankacılık hizmetlerinden yararlanma oranı da artacak ve Kırgızistan bankalarına olan güven de artacak kanaatindeyiz. Firma oranları yüksek görmesine rağmen yine de kâr transferlerini banka aracılığıyla gerçekleştirmektedir.

İki ülke arasında gerçekleştirilen taşımacılık işlerinde firma nakliyat firmalarıyla gerçekleştirmektedir. Böylece iki ülke arasında kalan ülkelerdeki geçişte ortaya çıkabilecek sorunları en aza indirmeye çalışılmaktadır.

Firma hukuki çerçevede sorunları olmadıklarını belirtmektedir. Firma hukuki işlerini zamanında yapmaktadır. Bu firma hukuki konuda sorunlarının olmamasının nedenini yatırımının büyük ve ciddi yatırımlar olmasına bağlamaktadır.

Dış ticaret mevzuatlarına ilişkin cevapları ise şöyledir:

… “ Kırgızistan yabancı yatırımcıları gerçekten isteyen bir ülkedir. Bu ülkeden şikayette bulunanlar bir kere de kendilerini değerlendirsinler. Bazen teşvikler uygulanmaktadır diye tespitlerde bulunmaktadırlar. Eğer yatırımı gerçekten ister ve kendi üzerimize düşenleri yaparsak, her konuda daha başarılı olur, sorunları ortadan kaldırabiliriz. Kırgızistan diğer ülkelere göre (Türk Cumhuriyetleri) demokratik bir ülkedir.”

Firma yöneticisi ülkenin piyasasını dar bulmaktadır. Lakin bu ülkede yatırımda bulunarak, üretim yaparak diğer komşu ülkelere ihracat yapmaktadırlar. Ülkenin piyasası dar olmasına rağmen yatırım için daha iyi olduğu kanaatindedirler. Ve buna ilişkin:

 … “Kırgızistan piyasası dar ama serbest ekonomi bölgeleri var. Bu bölgeleri yaratıldığı için çok şanslı bir ülkedir. Bu bölgeler diğer Türk Cumhuriyetleri’nde mevcut değildir.”

Bu firma rekabetçilik konusunda Kırgızistan’da Çin’in piyasaya hakim olduğunun altını çizmektedir. Ve Çin ile haksız rekabet söz konusu olduğunu belirtmektedir. Örneğin: Ne tür marka mal piyasaya sunarsa, Çin tarafından da lisansı veya ruhsat almaksızın aynı mallar üretilmektedir. Ve sonra Kırgız pazarlarında satışa sunulmaktadır. Hem de malların maliyetleri çok düşük olmaktadır.

X firmasından alınan bilgileri değerlendirirsek; Firmanın yabancı yatırımcılar için dövizin arz ettiği ve döviz konusunda engelsiz serbest bir şekilde bulabiliyorlar. Bu firmanın kültürel konularda olumlu yönde işler yürüttüklerini, Kırgızistan’da bürokrasi işlemlerinde bekletilmeden veya askıya alınmadan işlerin yürütülmesi, Kırgızistan’ın bu yatırımcıları ve diğer yatırımcıları gerçekten istediği bir ülke olarak teşviki işlerin uygulanması ve bu işlerden yatırımcıların yararlanmalarını sağlamaları için gerekenlerin yapılması olumlu yönde bu firma faaliyetine yansımıştır. Ancak firmanın olumlu yönde olduğu gibi sorunları da olmuştur.Bu firma ülkeler arasında gerçekleştirilen diğer firmalara göre daha farklı gerçekleştirmektedirler.

Başka bir sorunu da Çin ile olan rekabet konusudur. Çinlilerin bu ülkede piyasaya hakim olmalarının nedenlerinin birisi de coğrafi yakınlıktır. Hatta Çin Kırgızistan üzerinden başka ülkelere pazarlama da yapmaktadır. Bunun hepsi Çin yatırımcılarını Türk yatırımcılara göre daha avantajlı yapmaktadır. Bütün bunların sonucu olarak haksız rekabet söz konusu olmaktadır. Haksız rekabet konusunda Kırgızistan hükümetinin bu işe karşı bir girişimde bulunması veya engeller koyması öngörülmektedir.

Örnek Olayla İlgili Genel Değerlendirme: Görüşülen bu firma yöneticilerinin düşüncelerinden hareketle Türk girişimcilerin Kırgızistan’da karşılaştıkları sorunları şu başlıklar altında ele almak mümkündür:

  • Bankacılık sektörü henüz Türk girişimcilerin güvenini kazanamamış durumdadır. Bu da Türk girişimcilerin parasal işlemlerini kişisel olarak yapılmasına yol açmaktadır. Söz konusu işlemler gerçekleştirilirken firma yetkilileri açısından çeşitli tehlikeler ortaya çıkmaktadır.
  • Yabancı yatırımcılarla yerel yatırımcılar arasında bazı durumlarda haksızlık söz konusu olmaktadır. Kırgızistan bazı ekonomik önem taşıyan konularda kendi yatırımcılarına haksız olarak her hangi bir proje ve sunum olmadan hak tanımaktadır. Bunun sonucu olarak hem Kırgızistan ekonomisinin gelişmesi yavaşlatmakta hem de bazı durumlarda işlerin yeniden yapılması gerekmektedir.
  • Bazı kişisel yatırımlarda bulunanlar yabancı yatırımcılara sağlanan hak ve kurallar yürürlükteki hak ve kuralların dışına çıkmaları olmaktadır. Bunun sonucu ciddi ve kurumsal Türk yatırımcılara karşı yerel halkın olumsuz tepkiler yaratmasına, güvensizliğe, bazı tehlikelere neden olmaktadır.
  • Ülkeler arasında sürekli gerçekleşmekte olan taşımacılıkta transit ülkelerde sorunlar çıkmaktadır. Bunun nedeni en başta yolsuzluk olmaktadır. Diğer taraftan Kırgızistan’da üretim belli bir seviyeye gelmediğinden Türk yatırımcıların üretimine gerekli hammaddeler üretilmemekte ya da istenen kalitede olmamaktadır. Ve sonuçta hammaddenin Türkiye’den sağlanması esnasında mesafenin uzak olması, yatırımcıların daha fazla hammadde getirebilmek için yük fazlalığı sıkıntı ve sorunları yaratmaktadır.
  • Muhasebe kayıtlarının bazı Türk girişimciler tarafından tutulmaması, zamanında yürütülmemesi yolsuzluk doğurmaktadır. Yolsuzluk oluşumu sonucunda kurumsal ve ciddi yatırımcıların da vergi dairesi ve ilgili bazı kurumlar tarafından belirsiz zamanlarda denetlenmesine sebep olmaktadır.

Sonuç olarak şunu belirtmek gerekir ki, görüşmemiz sonunda yöneticilere “Kırgızistan’da yatırım yaptığınızdan pişman mısınız?” sorusuna “Değilim!” cevabı alınmıştır. Bunun sebepleri; Türk yatırımcılar iki kardeş ülkenin arasında her yöndeki ilişkilerinin geliştirilmesi, SSCB’den kalan çöküntüyü Kırgızistan’da yok etmek, ülke ekonomisine katkıda bulunmak, yeni işyerleri ve istihdam sağlamaktan pişmanlık duymayacaklarını, birbirleriyle elverişli olarak gelişmesi gerçekleştirmek için hiçbir zaman pişman olmayacaklarını belirtmişlerdir.

3) Çözüm Önerileri:

Kırgızistan, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ekonomik ve siyasi rejimini çağın gerçeklerine hızlı şekilde bütünleştirmeye çalışan ve bu yönde büyük gelişmeleri olan ülkedir.

Orta Asya’nın alan bakımından en küçük ülkelerinden biri olan Kırgızistan, yeni gelişen bir yatırım alanı olarak dikkat çekmektedir. 4.9 milyon nüfusu ile küçük pazar görünümü, tarım ve hayvancılıktaki gücü ile, iyi bir yatırım ve serbest ekonomik bölgeleri ile ticaret alanıdır.

Kırgızistan’ın henüz düzenlenmemiş bir yapıya sahip olması, başta sanayileşme ve bankacılık olmak üzere ekonomik sisteminin gerekli unsurlarının yeterince gelişmemiş olması, dış dünya ve Türkiye ile bütünleşme çabalarını yavaşlatmaktadır. Ancak son yıllarda başta Türkiye ve Türk girişimciler olmak üzere, Kırgızistan’ı belirli ölçüde piyasa ekonomisi sistemine oturtmaya çabalar gösterilmektedir. Bu nedenle riskler dikkate alınarak, Kırgızistan ile, Türk girişimcileri ve ihracatçı firmalar son yıllarda ilişkilerini daha da geliştirmektedirler.

Kırgızistan’da dış ticaret mevzuatlarındaki boşlukların oluşması sonucunda sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Ve bu sıkıntılar Türk yatırımcılarının sorunlarla karşılaşmasına neden olmaktadır.

Mülakatın yapıldığı firmalar Kırgızistan’da 1996 yılından bugünlere kadar yatırımlarını devam ettirmektedirler. Bu firmalar dışında da tabii ki yatırımda bulunarak sona erdirenler de olmuştur. Başarısızlığın nedeni; genç, daha piyasa ekonomisinin şartlarını yeni öğrenmeye başlayan ve bu söz konusu sistemi demokratik bir ülke olarak yerine oturtabilmesi için göstermekten kaynaklanan çabaların meydana çıkardığı sıkıntılardır. Ülkede çeşitli alanlarda yeniden düzenlemeler yapılmaktadır. Bu düzenlemelerde kendine göre süreçler talep etmektedir. Söz konusu süreçler sonrası boşluklar, eksiklikler tespit edilerek yani gereken kararlar alınmaktadır. Ama bütün bunlar sonrası, yine yeni sorunlar ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan sorunlar neticesinde hem yabancı yatırımcılar hem de yerel girişimciler üzerinde etkisi olup, bunlar yatırım faaliyetlerini kötü yönde etkilemektedirler. Sorunların Türk yatırımcıları açısından özetlersek; genelde bu sıkıntıları ciddi boyuttaki yatırımcılar çözmekte ve atlatabilmektedirler. Sorunları aşmakta zorluk çeken ve etkilenenler küçük ve kişisel yatırımcılar olmaktadır. Bu yatırımcılar sonuçta zor ayakta kalabilmektedirler.

SONUÇ

Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Türkiye’nin önüne çok önemli yatırım imkanları çıkmıştır. Orta Asya ülkeleriyle kan bağı olan ve Türkiye’ye karşı büyük sevgi besleyen Kırgızistan’ın her alanda ve ihtiyaç duyduğu yatırımları Türkiye tarafından rahatlıkla karşılanabilecek durumdadır. Türkiye’nin de ihtiyaç duyduğu pek çok hammadde bu ülkede bolca bulunmaktadır. Kültürel yapısı, ekonomik ve siyasi ihtiyaçları ile birbirlerini muhtaç olan ve uzun yıllar hasretini beraberliğe dönüştürmek ve her alanlarda gelişebilmesini isteyen samimi yöneticileriyle Kırgızistan ve Türkiye’nin daha fazla ilişkiler bulunmaları gerekmektedir.

Türkiye ve yatırımcıları, bu ülkede kendi imkanları ile bir şeyler yapmaya çalışmaktadırlar. Türkiye ve Kırgızistan kardeşlik bağlarını çok dikkate alarak ilişkilerini sıcak tutmaya gayret sarf etmeleri gerekmektedirler. Ancak, bugüne kadar yapılanlar yeterli olmamaktadır. Varolan ilişkileri daha da ileriye götürmek gerekmektedir. Aksi takdirde, Kırgızistan ve Türkiye’nin önüne çıkan ekonomik fırsatlar, orada büyük yatırımlar yapmakta olan batılı ve doğulu ülkeler tarafından değerlendirilebilir.

Orta Asya Türkiye için potansiyel bir yatırım alanıdır. Bunun temel nedeni bu ülkelerin zengin kaynakları ve hammaddeleridir. Ancak, bu kardeş ülkelerde yatırım yapan Türk girişimcileri diğer batılı ve doğu yatırımcılarına nazaran zayıf kalmaktadır. Diğer taraftan yatırım dirençleri batı ve doğu yatırımcılarına göre kısa olmaktadır. Bunun nedeni de batı ve doğu yatırımcıların sermaye açısından güçlü ve bireysel yatırımlar değil, kurumsal yatırımlarda ciddi ve uzun dönemli vizyonlarıyla işlerini devam ettirmeleridir. Türk yatırımcılar bu yatırımcıların önüne geçebilmek için gerekli olanak ve avantaja sahiptirler. Bu da kültür faktörüdür. Kültür farklılığı yabancı yatırımcılar için önemli bir faktör olmaktadır. Oysa bu bakımdan Türkiye Orta Asya ülkeleri ile aynı kültürlere sahiptirler. Bu da Türkiye’yi bu ülkelerde öncülük yaparak, kardeş ülkelerle bir olmalarını ve iş birliğindeki devamlılığını sağlayacaktır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

  1. Abduulaev E., Nalog: Nalogooblojenie v Kırgızskoy Respubliki, BBK, Bişkek-2002
  2. Bakirov N. B., A. İ. İsaev, M. M. Kartavov, T. N. Kulmatov, S. O. Orozaliev, Geografiya Respubliki Kırgızstan, Mektep,Bişkek-1992
  3. Musakojoev Şaylobek Musakojoeviç, Meymanov Katoo Meymanoviç, Ekonomika Kırgızskoy Respubliki (Kırgızistan Ekonomisi), UTS NİİE KR, Bişkek-1997
  4. Apaydın Abdullah, Kırgızistan’ın Sosyo-Ekonomik Yapısı ve Özelleştirme, Bursa-1998
  5. Namatova Gülmira, Türk Ürünlerinin Dış Satım Olanakları Açısından Kırgızistan Pazarının İncelenmesi ve Pazar Olanaklarının Değerlendirilmesi, İzmir-1999
  6. Solak Fahri, Piyasa Ekonomisine Geçiş Sürecinde Kırgızistan,Bursa-1998
  7. Avrasya Dosyası, Sayı: 129, Nisan-2000,Avrasya Dosyası, Sayı: 148, Kasım-2001,Avrasya Dosyası, Sayı: 128, Mart-2000,Avrasya Dosyası, Sayı: 126, Ocak-2000,Avrasya Dosyası, Sayı: 101, Haziran-1998/2,Avrasya Dosyası, Sayı: 86, Kasım-1997/1,Avrasya Dosyası, Sayı: 84, Ekim-1997/1,Avrasya Dosyası, Sayı: 81-82, Ağustos-Eylül-1997,Avrasya Dosyası, Kırgızistan Özel Sayısı, Temmuz-1997,Avrasya Dosyası, Sayı: 69, Kasım-1996/2,Avrasya Dosyası, Sayı: 56, Mayıs-1996/1,Avrasya Dosyası, Sayı: 51, Şubat-1996/1,Avrasya Dosyası, Sayı: 47,Aralık-1995/1,Avrasya Dosyası, Sayı: 72, Ocak-1997,Avrasya Dosyası, Sayı: 61, Temmuz-1996/2,Avrasya Dosyası, Sayı: 60, Temmuz-1996/1,Avrasya Dosyası, Sayı: 125, Aralık-1999
  8. Akdiş Muhammet, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile Ekonomik Sosyal Kültürel İlişkiler Bölgeye Yabancı İlgisi ve Beklentiler, Pamukkale Üniversitesi-2001
  9. Andican Ahad, Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Ülkelerinde Ticaret –Müteahhitlik İmkanları, T.C. Devlet Bakanlığı, Ankara-1999
  10. Andican Ahad, Türk Cumhuriyetlerinde Ticaret, Yatırım Ortamı ve Mali Sektör, T.C. Devlet Bakanlığı, Ankara-1998
  11. Abazov Rafis, Ekonomik Geçiş ve küresel Baskılar: Kırgızistan Örneği, Avrasya Etütleri, T.C. Başbakanlık TİKA, 2000/18
  12. Akayev Askar, İmtiyazlar ve Kırgız Cumhuriyetindeki Yabancı Firmalar Hakkında Kanun, Bişkek-1992
  13. Akayev Askar, Kırgızistan’da Yabancı Yatırımlar için İlave Garantiler Hakkında K.C. Cumhurbaşkanı Kararnamesi, Bişkek-6.09.1994
  14. Akayev Askar, Türk İşadamlarına Yatırım Çağrısı, Zaman -22.02.2002
  15. Bişkek Privlekatelnost Dlya İnvestorov, 5.03.2002. www.gateway.kg
  16. Erol Mehmet S, Türkiye ile Bağımsız Türk Cumhuriyetleri Arasındaki Entegrasyona Doğru Başlıca Engeller ve Çözüm Önerileri, Avrasya Etütleri, T.C. Başbakanlık TİKA, Ankara-2000/18
  17. Gençler Ayhan, Kırgızistan’ın Ekonomik Alanda yeniden Yapılanmasının İş Piyasasına Yansımaları, Trakya Üniversitesi-2003
  18. Hatipoğlu Aziz Murat, Merkezi Planlamanın Çöküşünde Dönüşüme: Kırgızistan’a Ne Oldu? www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/ocakozel2002
  19. İthalat-İhracat Verileri (Kırgızistan) www.nsc.bishkek.su/Rus/external.htm2003
  20. Kırgızistan Yatırım Olanakları, 20.03.2002 www.turkcumhuriyetleri.gov.tr
  21. Kırgızistan’ın Ekonomik Yapısı, www.korgid.org.tr/kirgiz.htm2002
  22. Kırgız Cumhuriyetinde Ticarileştirme ve Özelleştirmenin Kavrama Kanunu, K.C. – 12.01.1994
  23. Kırgızistan Ekonomisi ve Türkiye ile İlişkileri, DEİK Bülteni, Kasım-1998
  24. Kırgızistan Ülke Raporu, T.C. Dışişleri Bakanlığı TİKA, Ankara-1996
  25. Razvitie Komminikatsiy, Vremina Sredney Azii, 07.05.2001
  26. Satıbalieva B, İmportiruem İz Kitaya, Eksportiruem v Germeniyu-2002 www.kabar.kg
  27. Şestakova V. A, Formirovanie Regionalnoy Ekonomiki Kırgızstan v period Perehoda k Rınoçnım Otnoşeniyam, 2001
  28. Türkiye – Türk Cumhuriyetleri İlişkileri Raporu Özeti, T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Ankara-1995
  29. Yaman Şahin, Türk Cumhuriyetlerinde Ekonomik Reformların 10 Yılı, www.miga.org/screens/2002
  30. Kırgızistan’da Sorunlar Azalıyor, Zaman-25.07.2001
  31. Yürütme ve İdare Bölümü Milletlerarası Andlaşma Türk-Kırgız hükümetlerarası Katma Ekonomik Komisyonu İkinci Dönem Toplantısı Protokolünün Onaylanması Hakkında karar sayısı: 2001/2606, Resmi gazete-2001
62701 kez görüldü, 0 kez indirildi.

<< --
 
EBSCO
PROQUEST
CABELLS DIRECTORY
INDEX COPERNICUS
SOCIOLOGICAL ABSTRACTS
ASOS Akademia Sosyal Bilimler Index
Üye Girişi
DUYURULAR/HABERLER
Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler ve bu konudaki sorumluluk yazarlarına aittir.
Ampirik veriler, değerlendirme sürecinde hakem veya hakemler tarafından talep edilirse, yazar veya yazarlar ilgili verileri paylaşırlar.
Bu verilerin bir başka çalışmada kullanılmaması esastır.
© 2000 - 2024 İş,Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi